1800 YILINDAN BERİ BEKLİYORDU...

Geçmişte; teknolojinin, bilimin ve insan hayatını kolaylaştıran bir çok unsurun olmadığı zamanlar da maddi gücü yüksek olan insanlar, genel olarak hâyır işleri yaparak, toplumun faydalanacağı ve ebediyen yararlanacakları eserler yapmayı kendilerine bir görev saymışlardır. Hayatımızın bir çok alanın da olduğu gibi tarihi ve geçmişe dönük bilgiler ile günümüze yansıyan değerleri de bilmek gerekir.

Kafkasya’dan göç eden Türklerin Anadolu’ya yerleşmesinin ardından, varlıklarıyla ve “ Osmanlı İmparatorluğu’na “ olan destekleri ile her zaman dikkat çekmiştirler... Osmanlı - Rus savaşının yaşandığı zamanlar da, Çıldır da bulunan askeri birliklere “ erzak ve cephane “ yardımı yapan ( Hacı Kerim Oğlu; Haley Ağa ) tarafından yaptırılmak istenen bu çeşme, ne yazık ki bu tarihe kadar yapılamamıştır.

Bazen kader ve nasibe inanmak gerekiyor. 1800’lü yılların başında yapılan çeşmenin üst taşı ( baş taşı ) ikiyüz ondokuz (219) yıldır çeşmede ki yerini almak için bekliyordu...

Dede Korkut dan sonra aşıklık geleneğinin en büyük temsilcisi olan Aşık Şenlik, Haley Ağanın kahramanlığı ve düşman güçlerine karşı durmasıyla ilgili şu sözleri söylemiştir;

“Deli kasımoğlu halay pervane

Sıdkıle sığındı gani sübhana

Dedi mana ait erzak cephane

Asker molla devriş barabar idi...”

Çeşme’nin yapılmasını sağlayan Haley Ağanın torunları, hayırlı bir eser olması için güzel bir iş çıkardılar. Ben de bu yiğit insanın torunu olmaktan onur ve gurur duyuyorum.